30 Aralık 2011 Cuma



Sen bir günahsın Lilith!
Çatlamış duvarlarıma ağlayan,
Bir ayinsin ahir zamanda.
Bir öfkesin sen Lilith!
Bin ifrit taşır sobelenmiş yüreğin...
Cehennem obrukları çıkar ak süt dolu göğsünden..
Sen geceleri gözlerini yummayansın,
İlk andan beri ayaktasın Lilith!
İlk nefesten beri söyle
kaç asır geçti Adem'siz?
Adın dudaklara mühür olmuş ki,
Anılmaz ismin dilllerde,
Yücesin sen Lilith!
Şeytanî bir devrim gibi yıkarsın yürekleri.
Lilith! sen mezopotamya meleğisin!
Akad düşüsün!
Gılgameş toprağı,
İbranî tohumu,
iblis çiçeğisin!
geceleyin beni izleyensin.
beni bekleme Lilith!
ki ben Adem değilim..
Sen Adem zannedersin.

30.Aralık.2011

29 Aralık 2011 Perşembe



Bana Old and Wise'ı Çal..

Güneşin katline tanık oldum Yorgo..
Cinayet işlendi bu sabah..
Görseydin.. öyle güzeldi..
Gökten ışıldayarak düştü..
Sen gibi onu göremeyen
Habersiz kuşlar bile öldü..

29.Aralık.2011

28 Aralık 2011 Çarşamba

27 Aralık 2011 Salı

Azam Ali & Mercan Dede


Bin yıldır küflenmiş toprağım..
Çöl kumlarına değinceye kadar savurun..
Savurun..

Samet Yiyin

Kara Tabutlu Orkestra ve Gömü



Kara Tabutlu Orkestra ve Gömü


Kendine borcun var
Ay tutsağısın bilesin
gözlerinin rengini karaya çalma
çıkan olmaz kara büyülü
kara dünyandan..
Bir tablosun ki
ay ışığı altında eriyen suretlerin
akıp gider şakaklarından nurani eline..
yapma! büyü bozulur.. elin çözülür..
sen çözülürsün,
oyuncak kentlerini geride bıraktın
büyüdün
üzülürsün!
kafanın içinde ne bir feryad
ne de kalbinde bir ah duyulur
kara tabutlu orkestranın eşliğinde
kara dünyana gömülürsün..


26.Aralık.2011

Kara Tabutlu Orkestra


Kara Tabutlu Orkestra



Kara tabutluk diyarlarıma dönüyorum
Toprağın altını kazıyan bir beyaz sözcük
Bir akılsız baş görüyorum.. Delice cesareti var
Gecenin siteminde kendini gömen bir haylaz
Kararan günbatımlarında aksak güneşi tırmalayan ben
Kendi küreğimle belime vuran
Kan sıçratan menekşeler üzerine bir ben..
Yağmur yağıyor ne garip üzerime gelen damlası
çözüyor urganı boynumda huzur..
Çamurlar akıyor yas şiirleri okunan mezarımın içine
Çamurlar kara gövdemde kara tabut yıkıyor
Kendime yettiğince ölüyorum
Kara tabutun ilkesidir ak kefende merasim
Ne yapsam da geceyi dağıtamıyorum
Nefesim tutulmuş bir beyaz günahı bile
çağıramıyorum sessiz..
Son bir kere çırpınıp açsam şu güneşi göğsümde
ki yaksam geceyi mateminin üstüne konsa bir
baykuş.. ölüm guguklu.. ölüm buğulu.. pencere
camlarında akan yağmur tanesi gibi..
hüzünlendirir.. tanrı bile yoksa etrafında
seni saracak birkaç sarmaşık.. sarılımlı gövdene
değecek dallarının kokusu.. ama yazık!
kör duygular etrafında gökkuşağı araman faydasız..


Kara Tabutlu orkestra bu
gömer kendi duygularını
ağlarken dudaklarından
gözbebeklerine doğru..

25.Aralık.2011