27 Aralık 2011 Salı

Kara Tabutlu Orkestra


Kara Tabutlu Orkestra



Kara tabutluk diyarlarıma dönüyorum
Toprağın altını kazıyan bir beyaz sözcük
Bir akılsız baş görüyorum.. Delice cesareti var
Gecenin siteminde kendini gömen bir haylaz
Kararan günbatımlarında aksak güneşi tırmalayan ben
Kendi küreğimle belime vuran
Kan sıçratan menekşeler üzerine bir ben..
Yağmur yağıyor ne garip üzerime gelen damlası
çözüyor urganı boynumda huzur..
Çamurlar akıyor yas şiirleri okunan mezarımın içine
Çamurlar kara gövdemde kara tabut yıkıyor
Kendime yettiğince ölüyorum
Kara tabutun ilkesidir ak kefende merasim
Ne yapsam da geceyi dağıtamıyorum
Nefesim tutulmuş bir beyaz günahı bile
çağıramıyorum sessiz..
Son bir kere çırpınıp açsam şu güneşi göğsümde
ki yaksam geceyi mateminin üstüne konsa bir
baykuş.. ölüm guguklu.. ölüm buğulu.. pencere
camlarında akan yağmur tanesi gibi..
hüzünlendirir.. tanrı bile yoksa etrafında
seni saracak birkaç sarmaşık.. sarılımlı gövdene
değecek dallarının kokusu.. ama yazık!
kör duygular etrafında gökkuşağı araman faydasız..


Kara Tabutlu orkestra bu
gömer kendi duygularını
ağlarken dudaklarından
gözbebeklerine doğru..

25.Aralık.2011

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder